RECM (TAŞLAYARAK ÖLDÜRME) ÜZERİNE SORGULAMA HİKAYESİ
Ayşe koştur koştur sınıfa girip boş bulduğu ilk sıraya oturdu. İslam Hukuku dersine biraz geç kalmıştı. Allah’tan hoca anlayışlı biriydi de diğer bazı hocaları gibi “neden geç kaldın” deyip onu bozmamıştı. Konu: Ceza Hukuku -Had’ler, Başlık: “Zina” Zina suçunu işleyenlere verilecek ceza idi. Tahtaya “Recm” yazmıştı hoca, yani “taşlayarak öldürme” . Sınıfta buz gibi bir hava estiğini hissetti Ayşe. Hoca: Bu cezanın uygulanması için gerekli bir sürü şart var, öyle kolay değil çocuklar dedi. - Hocam keçenin yediği doğru mu? -Ama hocam yüz değnek? Diyenler oldu ağız ucuyla, çekinerek. Hoca: Bakın arkadaşlar bu recm mevzusu son yüzyıllarda tartışılır olmuş. Bu tartışmalar da fakihlerin icma’sını değiştirmez. Daha önce “Sorara’yı Taşlamak” filmini izlemiş, Khaled Hosseini’nin “Bin Muhteşem Güneş” kitabını okumuş biri olarak recmin ne büyük bir işkence ve din adına yapılan ne büyük bir zulüm olduğunu biliyordu Ayşe. Afganistan’daki Farkhunda geldi aklına.